Bu Blogda Ara

13 Kasım 2014 Perşembe

Yeşil domates kavurması



Sonbaharın gelmesi ile bahçemizde kızarmayan yeşil yeşil domatesler kaldı elimizde . Domatesleri ne yapabilirim derken annemin tarifi imdadıma yetişti. ortaya çıkan sonuç çok lezzetli oldu benden söylemesi :)

6 adet orta boy yeşil domates 
2 diş sarımsak 
1 orta boy soğan 
1 kahve fincanı pirinç
zeytinyağı 

Öncelikle domatesi ve soğanı küp küp doğruyoruz . Sarımsağı ise ince ince doğruyoruz. Bir tencereye zeytinyağı koyup soğan ve sarımsağı tencereye iyice kavuruyoruz. Kavrulan soğanların üzerine doğradığımız domatesleri ekleyip kavurmaya devam ediyoruz. Tam bu aşamada domatesler su bırakmaya başlayacak . Pirinç ile birlikte 1 fincan sıcak suyu tencereye koyup kapağı kapatıyoruz. 
Ocağın altını orta ateşe ayarlamayı unutmayın :) Pirinçler pişene , domatesler yumuşayana kadar yemeğimizi pişiriyoruz. 

Şimdiden afiyet olsun :)


11 Kasım 2014 Salı

Kayram Sünnet oldu , Halası ona sünnet sabunu yaptı :)


Evi tatlı bir heyecan sardı ... Kayra'm sünnet oldu . sünnet töreninde dağıtılmak üzere bir şeyler yapmaya karar verdik Nur ile . Nur bu arada benim kız kardeşim Kayra'nın da annesi olurlar :)
Sabun ile yaptığımız ve süslediğimiz şekerlerimiz  karşınızda . Allah inşallah damat olduğu günleri de göstersin ...

10 Kasım 2014 Pazartesi

Ekşi Maya Tadında Ekmek ...







Ekmek yapmak hep dikkatimi çekmiştir ne dense . Bulduğum her tarifi denemeye , elime geçen her çeşit unu mutlaka ekmek yaparak denemeye çalışırım hep . Ekmek pişen mutfağımı ve fırından yeni çıkmış ekmeği ne izlemeye nede koklamaya doyamıyorum . Bu tarifi okur okumaz kolları sıvadım yapmak için .

İşte tarifi :

3 su bardağı un
1.5 su bardağı ılık su
2 çay kaşığı tuz
yarım çay kaşığı kuru maya

Tüm malzemeler derin kaba alıp  bir çatal yardımı ile tüm malzemeleri güzelce karıştırıyoruz ve kabın üzerini streç film ile kaplayıp daha sonra bir havlu ile kabın çevresini güzelce sarmak gerekiyor ve kabı gözümüzün önünden olmayacak şekilde 16 saat unutuyoruz. Evet evet doğru okudunuz hamura 16 saat dokunmuyoruz :) . Benim gibi 7 aylık doğmuş ve sabırsızlık konusunda bir çok hikayesi olan biri bile dayana bildiyse sizde yapabilirsiniz . Biraz sabır :)
16 saat sonunda mayalanmış olan hamur un serpilmiş tezgaha alınır ve beze haline getirilir. Bu arada hamur oldukça yapışkan oluyor. Bundan dolayı tezgah ve ellerimizi iyice unlamak gerekiyor. Beze haline getirilen hamurun üzerine bir kap kapatılır ve 2 saat daha dinlenmeye bırakılır.
Fırın 210 derecede ısıtılan fırında ekmeğin pişeceği kap yarım saat kadar fırın içinde ısıtılacak . Bu arada önemli bir not ekmeğin pişeceği kap kapaklı olması ve döküm olması şart . 2 saat mayalanma süresi sonunda pişmeye hazır olan hamuru fırın içinde ısıtılmış olan kaba dikkatlice yerleştirip kabın kapağını kapatıyoruz . Bu halde  iken ekmeğimizi 30 dakika boyunca kabın kapağını açmadan pişiriyoruz . 30 dk sonunda fırının derecesini 190 dereceye düşürüp kabın kapağını da açıyoruz ve ekmeği 20 dakika daha fırında pişirmeye devam ediyoruz. Bu sürenin sonunda fırını kapatıp fırın kapağını aralık  bırakarak ekmeği 10 dakika daha fırında bırakıyoruz. Fırın kapağı açılınca mutfağı sanki taş fırında ekmek pişmiş bir fırında  gibi hissettiren kokular dolduruyor.

Resim ile anlatmak gerekirse kısaca aşağıdaki gibi oluyor :)


İşte sonuç :)



Döküm bir tencere yok ise evinizde kapaklı bir borcam da işinizi görecektir. 

Afiyet Olsun :)



6 Kasım 2014 Perşembe

Bal kabağı Çorbası






Tam mevsimi aslında Bal kabağının . O turuncu rengi benim kendine çekmiştir. Sitedeki karşı komşumun bahçesinde özenle yetiştirdiği organik bal kabağını kapımızı çalıp bize hediye ettiğinde aslında yapmayı düşündüğüm şey tatlı idi . Diğer taraftan bal kabağı çorbasını duymuş ama hiç deneme fırsatım olmamıştı.
Hazır bal kabağını bulmuşken mutfakta kolları sıvayıp çorba yapmaya başlarken buldum kendimi :) Sizinde mutfağa girince gözünüz dönüyor mu ?

Çorbanın tarifi çok kolay ve sonuç mükemmel oluyor .

750 gr bal kabağı
1 adet büyük soğan
1 adet orta boy patates
1 adet yıldız anason
tuz , karabiber
müskat rendesi
5 su bardağı , tavuk suyu yada sebze suyu

çorba piştikten sonra ,

2 yemek kaşığı krema yada 2 çay bardağı süt

Öncelikle bal kabağının kabukları soyulup kolay pişmesi için orta büyüklükte parçalara ayırıyoruz . Diğer tarafta patates ve soğan içinde aynı işlemi yapıyoruz . Soğanı biraz daha küçük doğrayabilirsiniz. Çorbayı pişireceğimiz tencerede 2 kaşık kadar tereyağı ile soğanı biraz kavuruyoruz sonra sırası ile patatesi ve bal kabağını tencereye ekleyip 3-4 dakika kadar kavuruyoruz. Kavrulan sebzelerin üzerine baharatları ekleyip , 5 bardak suyu ekledikten sonra tencerenin kapağını kapatarak sebzeler iyice yumuşayana kadar pişiriyoruz . Ben düdüklü tencerede 15 dk kadar pişirdim :)
pişen sebzelerin içinden yıldız anason alınıp karşım blanderdan geçirilerek pürüzsüz bir kıvam elde edilir . En son karışıma ben 2 çay bardağı süt ekledim ve çorba hazır :)

Çorbanın üzerine krema gezdirerek sıcak olarak servis edilir .

Afiyet olsun :)

3 Kasım 2014 Pazartesi

Muz Reçeli








Evet evet doğru okudunuz , Muz Reçeli ... Muz evimizin vazgeçilmez meyvelerinden biridir. Potasyum yönünden oldukça zengin olan muz son derece besleyici bir meyvedir. Çocukluğumdan aklımda kalan görüntülerden biri de babamın evimize alıp getirdiği muz salkımları ...  Genelde çiğ olarak tüketsek de ev halkı reçel halini de çok sevdi :)

Tarifine gelince ;

500 gr muz  ( çok yumuşak olmasın )
250 gr şeker
1 paket vanilya
yarım limon suyu



Muzların kabuklarını soyup dilimliyoruz . Üzerine vanilya ve şekeri döküp 45 dk kadar kapaklı bir tencerede dinlenmeye bırakıyoruz ki şeker ve vanilya muzlara iyice işlesin . Dinlenmiş olan muzların üzerine yarım limonun suyunu döküp kısık ateşte ocağa koyuyoruz. Burada püf noktası reçeli karıştırmamak . Eğer sizler benim gibi 7 aylık doğmadıysanız bunu başaracağınıza inanıyorum . Sabırlı olun lütfen :)

Kaynamaya başlayan muz reçelini 5 dk daha pişirip  ocaktan alıyoruz . Sıcakken kavanozlara koyup , ağzını sıkıca kapatıyoruz. Serin bir yerde saklıyoruz.

Markette gezerken ( ki ben en çok marketleri seviyorum gezme konusunda :) ) baharat bölümünde gerçek parçacıklı vanilya şekeri diye bir şeye rastladım . Reçeli yaparken kullandım ve inanın bana mutfak vanilya kokusu ile doldu . Eğer vanilyayı seviyor iseniz reçeli yaparken Normal şekerli vanilin yerine Gerçek Vanilya parçalı şekerli vanilin kullanmanızı tavsiye ederim

Kullanırken ister kahvaltılarda ekmeği sürerek , ister keklerin yanında sos olarak , pankek yada waffle ile afiyetle tüketiyoruz .

Afiyet olsun :)

30 Ekim 2014 Perşembe

Muzlu Ekmek









Jeremy YFU da yapılacak toplantı için ülkesine ait bir şeyler yapıp yapamayacağımızı sorduğunda işin açıkçası sonucun bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim .

Aslına bakarsanız biraz kek gibi olsa da Amerika'da buna ekmek diyorlarmış .

İşte Malzemeler ;

115 gr oda sıcaklığında tereyağı
200 gr şeker
50 gr hindistan cevizi rendesi
2 büyük yumurta
10 gr vanilya
235 gr un
6 gr kabartma tozu
3 gr karbonat
2 gr tuz
500 gr muz
toz tarçın

Öncelikle tereyağı ve şeker mikser yardımı ile krema kıvamına gelene kadar iyice çırpıyoruz . Diğer tarafta tüm kuru malzemeleri bir kapta iyice karıştırıyoruz. Krema kıvamına gelen tereyağı ve şekerin içine yumurtaları kırıp çırpmaya devam ediyoruz. Bir kapta çatal yardımı ile muzları iyice eziyoruz ve mikser ile çırptığımız karışıma katıyoruz . Islak malzemeler ile kuru malzemeleri de karıştırıp akışkan kıvamda bir hamur elde ediyoruz .


Yağladığımız baton kek kalıbına hazırladığımız karışımı ekleyip , önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında 55-60 dakika pişiriyoruz .


Fırından gelen nefis kokular eşliğinde pişen ekmeğimizi ilk sıcaklığı geçtikten sonra kek kalıbından çıkarıp servis ediyoruz .

Afiyet Olsun :)

28 Ekim 2014 Salı

Browni



Sizin evinizde de çikolata aşığı birileri var mı ? . Oğlum , eşim ve tabi ki ben bizim evin çikolata delileriyiz . Yediğinde mutluluk veren ve insanı gülümseten bir şey var çikolatada . İşte bundan dolayıdır ki bizim evin vazgeçilmez tarifidir Browni . İşte tarifi ;

145 gr toz şeker
145 gr tereyağı
280 gr bitter çikolata ( erimiş olacak )
225 gr doğranmış ceviz yada fındık
95 gr un
6 adet yumurta ( oda sıcaklığında )

Çikolataları benmari usulü eritilir .Benmari usulu için öncelikle birbirinin içine geçebilen iki adet uygun büyüklükte tencereye ihtiyaç var. büyük olan tencerenin içine yeteri miktarda su ekleyip ocağın üzerine koyuyoruz. Sonra diğer tencereye de çikolataları koyup su dolu tencerenin üzerine koyuyoruz. Burada altın kural çikolata tenceresinin tabanı suya değmeyecek . Su kaynadıkça buhar yardımı ile çikolataları eritecek . İste tam bu noktada sabırlı olmak gerekiyor . Çünkü çikolataların erimesi 15-20 dk kadar sürüyor . Ama inanın bana beklemeye değer .
Çikolatalar erirken yumurtaların  sarısı  ve beyazlarını ayırıp ve şekerin yarısı ile yumurta beyazları diğer yarısı ile de yumurtanın sarısı çırpılır. Kekimizde kabartma tozu olmadığı için kekin kabarmasını yumurta sağlayacak .Bundan dolayı yumurtanın hem sarısı hemde beyazları şeker ile iyice çırpılması gerekiyor. Ceviz yada fındık ne kullanmak istiyor isek un ile karıştırıp en son tüm malzemeler karıştırılacak elbette spatula yardımı ile ve nazikçe ...
Ve kek hamurumuz hazır . içine yağlı kağıt koyduğumuz kelepçeli bir kalıba kek hamurumuzu döküp önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında yaklaşık olarak 50-55 dk kadar pişiriyoruz .

Afiyet olsun :)